Harabelerden Alınan
- Eray Yıldız
- 28 Ara 2023
- 1 dakikada okunur
gürültülü gök devşiriyor beni her defasında yeryüzünden
çarmıha gerilmiyorum ama romatizmalı cümlelerle bağdaşıyorum ona
bütün sızıları topluyorum çünkü gece, terleten yorgan ve serap
kapatılacak bütün pencerelerden son anda kaçıyor kısraklar
sokağa ağıtlar serpiyorum yutkunamayacak kadar taşıyor rögar
ne kahır ne de perişan olmayan her şeyin bulantısıyla örtünüyorum
bakışıyoruz ancak geri dönüp elli adım saymayacağız
çünkü vurulmuşumdur zaten ve günah topladığım varsayılan
arınma gecelerinde kayda değecek bir ses gibi konuşmam
drenajlar nehirleri daima boşluklarıma akıtıyor
sancıyan çölden rengini alan bütün akrep ricali varken
bana ufalanmasa unutulacak taşlar sahip çıkıyor
yüzümde bin kez giyilse de bir kez çıkarılamaz fani bir hırka
harabelerden kırka aldım bu kirpiğime sarılan pansumanı
başımın üstünden geçmediler diye bütün bulutları töhmete bularım
serin beldeler olarak anlatılagelmeyen her yerden geçtim diye
toprağı aradığı kehanet kitaplarında adıma rastlar büyücü, şaşırır
burada her şey kabri unutturduğu kadar kıymetli olur, iğrenirim
yüzüm aynalardan çil devşirmeye başladığından beri
altıpatlarımı kaz ayaklarıyla değiş tokuş etmişim
bir kurgana dönüşür gibi her gün koşuyor şehir
pervane sesleri gelirken ürkmekten bakamayan masumiyet
önlüğünde atalar kültüne dair iliklenmeler biriktiriyor
oysa bu yolun altında batılın taşları sökündür çok zaman
çocuktum; uzaktı mağaralar, uzaktı kuru, çıplak dallar
kuru, çıplak dallara dahi hasret çorak, kara kepir topraklar
güllerin ve gülibrişimlerin yalanıyken yanılsamalar
bir şehre dönüşür gibi her gün konuşunca kurgan
kendimi ikindi vakti kokan her şeyle ezelden tanışırım sanmışım
yıllanan şarap değildir onca vakit, gül yaprağı
kokulu sayfalar arasında mestâneliğim dediğim, kibrit suyu
kokusundan seyrettiğim dumana değdiğim, modern ıssızlık
konuşan buhurumeryem güzelliğine fal dediğim, rüyâ sonu
meclisler içre âvâze ettiğim sırlı kelâm, kuşluk uykusu
Comments