top of page

Süreçler ve Sonuçlar

  • Yazarın fotoğrafı: Göktuğ Yılmaz
    Göktuğ Yılmaz
  • 23 Kas 2023
  • 2 dakikada okunur

Secde eden alnımı


Şarap içen dudağımla öpmek istedim*

 

Artık bir karar verip onu uygulamak istemiyorum, herhangi bir hükme varmanın gerekliliğini sorguluyor ve olumsuz bir cevap vermeye daha doğrusu olumsuz bir cevaba meyletmeye daha yakınım. Gözlerimi hayattan çekip alamam keza duygularımı da, bunlar benim bana sunduğu değil insan olmanın bana sunduğu zorunluluklar, ‘her bir bilinç anı hissetmeye esirdir.’ Tanrı hayatlarımızı nereye kadar düzenler ve hangi kısmını bizim irademize bırakır, insanın iradesi vardır ama gücü hangi nispette kendini gösterir? Bir hükme varmak gerekli değil, olanı sorgulamak yerine sindirmek insan zihnine hakaret sayılsa bile insan psikolojisine o denli yatkın ve iyileştirici. Zor bir sorunun cevabını vermeye adanmış bir ömür sürüyor gibi hissedilir bazen, yalan yanlış bir yanıt bulunmaya çalışılır oysa cevap rahatlatıcı olduğu ya da insanı tatmin ettiği sürece sorunun zorluğu-kolaylığı, cevabın doğruluğu-yanlışlığı mühimlikten uzaklaşır, insan sonuca bağlı ve dayalı bir canlıdır, süreç belli bir ölçüye kadar onu ilgilendirir. Köşelerin tutulduğu çünkü bunun gerekli olduğu çünkü bunun konfor getirdiği bir düzlemde elbette oralara nasıl ve hangi yollarla varıldığına bakılmayacak, sevinç payesi bize sunulduğunda perde arkası mucizevî bir şekilde zihnimizden silinecek daha acısı bizzat bizim tarafımızdan bertaraf edilecek, emek-çaba-gayret ağızlarımızda ve dudaklarımızla anlamlı, hoş fakat geçersiz bir seda olarak kalacak, ‘İyi adamdı, Allah rahmet eylesin.’ der gibi bir hüviyet kazanacak ve o şekle bürünecek. Dalgınlığıma gelip bir hükme varmış gibi görünebilirim ama bütün bunlar bir hükümden ziyade çıkarım ya da görüştür, hangi şekilde oluştuğu bireysel olarak önemli olsa da toplumsal olarak hiç merak uyandırmayan bir unsurdur, netice sert, ilgi çekici ve menfaatkar olduğu için tüm ağırlığıyla oradadır. Tam bu noktada sevgi devreye giriyor; senin içeriğini inceleyen, hayatta bir tutamağa bağlayan, sana niyetin ve uğraşın nispetinde muamele eden sevgi daha somutlaştıracak olursak onu sana sunan insanlar.

 ‘Çok önemli değil cidden yaşam da yaşamlarımız da, herkesin. Önemli olan başkasının bize duyduğu sevgi, belki o; bu hayatta yaşamak için, bir varoluş gösterebilmek için bahanemiz ve haklılığımız olabilir.’

                                 12.04.2018 15.56

Bu çok garip bir denklem, hayatı anladıkça -belki de anlamıyorumdur ama öyle hissediyorum- ona verdiğim değer gittikçe azalıyor ve küçülüyor gözümde, bir çıkar yol-sebep bulmaya çalışıyorum yaşamı hak etmek için ve bunu sevgiyle kuruyorum çünkü en saf, hile içermeyen, insanı kapsayan, onu eşref-i mahlûkat konumuna getiren duygunun bu olduğuna inanıyorum; bizi kaostan kurtaran, belli bir ölçüde hayatı kabullenmemizi ve onda bir tat bulmamızı sağlayan sevgi. Ömrümüzü saran sonuçlar silsilesinde bizle ve ne hissettiğimizle ilgilenen kim var diye düşündüğümde bizi sevenler dolayısıyla sevgi dışında bir cevap gelmiyor aklıma gelse de devamlılığı benim nezdimde oldukça şüphe uyandırıcı.


Artık kimseye -en çok da kendime- bir şey dediğim, zorunluluklar-kararlar koştuğum bir ortam yok, herkes isteğiyle baş başa kalabilir diğerlerini dürtmeden, önce şarap içip o dudakla secde eden alnını öpebilir, hiçbir beis görmüyorum zararın ve kötülüğün bulaşmadığı evrelerden, duyulan sevgileri hak ve idrak etmeye çalışıyorum.


*Didem Madak

 

 

 

 

Comments


  • Instagram
  • Facebook

Don't miss the fun.

Thanks for submitting!

© 2035 by Poise. Powered and secured by Wix

bottom of page