Uçurum Güzellemesi
- Eray Yıldız
- 15 Eyl 2023
- 1 dakikada okunur
paslı baltalara sürünen boyun
debbabe seslerinde defalarca şavkıyan su
aparır zaman mermerin süreğen düğümlü kadehlerinde
çölün sanrısına değmek için hazır dudaklar
hatırı dağlanmış dağ geçitlerinden varılır yarın güzelliğine
yârin güzelliği kızılca kıyamet türkülü uçurum
yedi kat eller gibi, yedi kat yeller gibi
tersinden yaşanmış kuşluk vakitlerinde
zeytin dallarına çökünce gece
eski lambaların gölgelerinde karılan köprüler
taşlar kadar sessiz, yosunlar kadar viran
gideceğim diyor, kan güllerinde doğarken gün
rüzgâr neyi neye boyuyor
her gün bir değiş tokuş paslı aynalarda görülen
kûfî bir âteş üzerinde gezinen parmaklar
gün ışıklı sokaklara değil kör kuyulara divâne
kerpiç ev duvarlarının, hurma dallarının tütsüsü
suffesizlik damlayan kanardağ çağı
dedim sana büyür toprak
durmaz
koynumda
gök işte şimdi burgudur
baş döndürürcesine tını tutan bu halkada
kavuştaksız, nakaratsız kalmış kollar
gelen kalmadı uzun gece rüzgârlarından başka
sorgun yıldızların uzağında derinlerin dargınlığında
sarılmışken temrenlerin kavi rüzgâr yazgısına
bir şey vardır, bir şey dokunur süveydaya
suların kırıldığı yerleri delip
bir daha asla, bir gün daha
sineme sızından terennüm bırakma
dedi kaysî, aynasına.
Comments